this takes me back to 1986 and it still sounds as fresh as it did then.
Hayat kar altında kalan bahar
Çiçekleri üzerinde ölüyor en bereketli ağar
Üretkenlik dört duvar arasında
Kar yağıyor bahar dallarına
Bahar dallarına
Üç bin yıllık hayatın bilgesi
Sevene acı veren bedeni bal ülke
Işıklarının ardında solup gidiyor insanlar
Kar yağıyor güneşli kirpiklerine
Yalnız sevda ve kocalma hüznüydü isteği
Karşında bir sigara içip ölebilirdik
İlk sen mi soldun böyle uzak toprağından
Denizlerde yatanlar adları yitik
Boyna dolanan kement, magosa kalesi
Hepsi sayılsa tüm bir tarih mi?